Kırmızı Çizginin ötesine geçmek .
İnsan tuhaf bir mahlûk.
Sorumluluklardan kaçabilmek için olanca zekâsını kullanan dâhiyane bir kurnaz…
İnsan tuhaf bir mahlûk.
Sorumluluklardan kaçabilmek için olanca zekâsını kullanan dâhiyane bir kurnaz…
Eğer
güç durumda olan bir kişiye yardım için müdahale gerekiyorsa, insanların
topluluk halinde ya da yalnız başına olmalarına göre sorumluluk alma
oranları değişiyor. Birden çok kişinin müdahale gerektiren bir olaya
birlikte tanık olmaları durumunda yardım için müdahale girişimi oldukça
az…
Ama olay anında kişi tek başına ise, daha kolay sorumluluk
alarak yardım için müdahale edebiliyor. Bu noktada insanın kendisini
koruma içgüdüsü [yani bencilliği] onu ilginç bir kaypaklığa
itelemektedir.
Yukarıdaki örnekte belki de topluluk içinde yer
alan her birey, müdahale etmenin kendisi dışındaki diğer kişilerin
sorumluluğu olduğunu düşünmektedir.
Ya da her bir birey, işte
tam da bu noktada “bana ne”cilik felsefesini üretmekte ve kendisini,
kendi dışındaki bir olaya müdahale etmenin risklerinden veya
külfetlerinden korumaktadır.
Bu bir kurnazlık mıdır?
Toplum içinde insani sorumluluk duygusundan yoksun yaşamayı seçmek midir?..
Yoksa karşımızda, sorumluluk yeteneği gelişmemiş çağdaş bir “yeni dünya düzeni” profili mi bulunmaktadır?
Siz karar verin.