Belediye bulunduğu bölgede temizlik, altyapı, su, esnaf denetimi, imar,... ile ilgili görevi ve sorumluluğu olan, tüzel kişilik taşıyan bir yapıdır.
Peki bu görev ve sorumluluklar günümüz koşullarına yeterli m?
Sanırım çoğumuzun cevabı hayır olacaktır...
Klasik belediyeciliğin zamanı doldu ve toplum bir belediyeden daha fazlasını beklemektedir.
Bu beklenti her kentin yerleşim biçimine, iklimine, demografik yapısına, ekonomisine ve kültürüne göre değişkenlik gösterebilmektedir.
Günümüzdeki hem teknolojik gelişmeler, hem ekonomik koşullar hem de yerel’in her alandaki gücünün farkına varılması kuşkusuz klasik belediyecilik anlayışını, yerini 21 yy’ın dinamikleri ile kendini güncelleyen 21 yy belediyeciliğine bırakma zorunluluğu getirmiştir.
21 yy; herşeyden önce inovasyon, iletişim, bilişim, ortak akıl, ortak fayda, yaratıcılık, girişimcilik ve verimli hizmet çağıdır. Bu çağ sorgulayan bir çağdır ve bahaneleri pek sevmez.
Çağa uygun bir anlayışla kentteki hemen her sorunla ilgelenmesi gereken belediye; iş ve işçi bulma kurumu gibi bir sorumluluğu da kendisine yüklemeli,
-yatırımcıyı kentine cekecek cezbedici faliyetlerde bulunmalı,
-yurt dışında çalışan çok sayıdaki gurbetçimiz ilgili sosyal ve ekonomik çalışmalar yapmalı ve ayrıca söz konusu hemşehrilerimizin yatırımlarını kente yapmaları konusunda teşvik etmeli,
-esnafın ve çiftçinin işi ile gerekirse ürünü ile de ilgilenip bu konudaki çalışmaları ve yatırımları toplum destekli yapmalı,
-bölgesel etkinlik sağlayabilecek bütün kamu kurumları(özellikle büyükşehir ve ilgili bakanlık birimleri) ile etkin bir iletişimi ve paydaşlığı arttırmalı,
-hizmet sunumunun her noktasında teknolojiden olabildiğince faydalanmalı,
-kentin stratejilerinde yaygın olarak uygulanan planlar yerine entegre yaklaşımlara önem vermeli,
-kentimiz hem turizm hem de tarım kenti olarak hızlı bir şekilde marka olma potansiyeline sahiptir, bu alanlarda işbirlikçi, stratejik ve ortak çalışmalar yapmalı, bu alanlarda markalar yaratmalı,
-iletişimin hayati önem taşıdığı ve anlık olduğu bu çağda e-demokrasi, e-hizmet ve e-iletişim ile halkı ile her zaman iletişimde ve halkına sürekli hesap veren, alınacak kararlarda topluma danışan bir sistem kurmalı. Belediyenin, halkın bütün bireyleri ile iletişimi iyi ve eşit olmalı, ulaşılabilirliliği kolay olmalı,
-kent yönetimi dışında sivil toplum kuruluşlarının, kent konseyinin, muhtarların ve ilgili kurumların katılımını önemsemeli, yönetimde söz hakkını da gerekirse sağlayabilmeli,
-hizmet verme anlayışını hizmet veren-müşteri çerçevesinde değerlendirmeli,
-mutlaka kalkınma ofisi kurmalı ve 5 yıllık kalkınma planı yapmalı. Stratejik planlarını sırf yapmış olmak için kopyala yapıştır mantığından çıkarmalı,
-kent sınırları içinde kalkınmanın çok boyutlu olmasına özen göstermeli yani ekonomik-sosyal-siyasi-kültürel alanların beraber kalkınmasına, dengeye önem vermeli,
-kültürümüzün, sosyal hayatımızın ve eğitimimizin temel taşı olan kadınlara ekonomik-siyasi ve sosyal alanlarda gerekli ayrıcalıkları sağlamalı,
-kendini akıllı, sakin(cittaslow) ve mutlu kentler oluşturmaya odaklamalı,
-küçük bir hükümet edasına bürünmeli,
ve zamanın ruhuna ayak uydurmalı ...
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Günümüzde belediye kendine yasalarla yasaklanmamış hemen herşeyle ilgilenebilmeli/ilgilenmeli de...